Bugün 22 Ağustos Uluslararası Din veya İnanç Temelli Şiddet Kurbanlarını Anma Günü.
Avrupa Birliği Yüksek Temsilcisi tarafından yayınlanan bildirinin İngilizce ve Türkçesini ekte bulabilirsiniz.
https://www.un.org/en/observances/religious-based-violence-victims-day
Yüksek Temsilci'nin bildirisi
Din veya inanca dayalı şiddet mağdurlarının anıldığı bu Uluslararası Günde, din veya inançlarından dolayı hayatlarını kaybedenleri, saldırıya, tehdit veya zulüm görenleri saygı ile anarız.
Dünyanın dört bir yanında pek çok kişi kim oldukları için değil, inandıkları veya inanmadıkları kavramlar nedeniyle ayrımcılığa uğruyor. Şiddet ve zulüm, dinlerini veya inançlarını ibadet ve eğitim yoluyla ortaya koyanları, dinlerini değiştiren veya terk edenleri hedef alıyor.
Din veya inançları nedeni ile bireylere yönelik saldırılar, dini inançları nedeni ile bireylerin dışlanması, aşağılanması ve kötü muameleye maruz kalması, her türlü şiddet ve zorlama kabul edilemez.
COVID-19 salgınıyla, komplo teorileri ve bazı dini ve inanç topluluklarının günahkâr ilan edildiğini görüyoruz, bu da ayrımcılığa, düşmanlığa veya şiddete teşvik eden dini nefretin kamusal savunuculuğunun artmasına katkıda bulunuyor. Bunlar genellikle şiddetli saldırıların ve diğer insan hakları ihlalleri ve ihlallerinin erken uyarı işaretleridir. Öte yandan, dini aktörler, pandemiye karşı küresel mücadeleye katkıda bulunarak yardım ve sosyal hizmetlerin sağlanmasında temel bir rol oynamaktadır.
Din veya İnanç Özgürlüğü ile ilgili AB Kılavuz İlkelerinin uygulanması konusundaki kararlılığımız sürmektedir. AB’nin Din ve İnanç Özgürlükleri yönergeleri, BM insan hakları sözleşmeleri ve BM önderliğindeki girişimlere katılıyor ve bireylere yönelik her türlü zulüm ve ayrımcılığın üstesinden gelmeye çalışıyoruz.
Son on yılda AB, Avrupa Demokrasi ve İnsan Hakları Programı (DİHAA) aracılığıyla, dünyada nefret söylemine karşı, topluluklar ve inançlar arası diyaloğu teşvik eden din ve inanç özgürlüğü ile ilgili projelere 22 milyon € 'dan fazla destek vermiştir.
Avrupa Birliği, din veya inanç temelli ayrımcılıklarla, nefret söylemi ve cezasızlıkla mücadele etmek ve hesap verebilirliği güçlendirmek için kendi sınırları içinde ve dışında çalışmaya devam edecektir.