KMS 8 - Süryani Kültür Mirası

ADİP için yaptığımız Kültür Mirasımızı Sırtlayanlar söyleşimizin bu bölümünde Süryani Kültür Mirası ve bu konuda yapılan çalışmaları konu ediyoruz.

Bu bölümde konuklarımız KMKD (Kültürel Mirası Koruma Derneği) bünyesinde projeler yönetici olan Çağla Parlak ve yine aynı dernekte Süryani Kültür Mirası Projeleri’nin yürütücülüğünü üstlenen, kültürel miras iletişim uzmanı Başak Emir. Bu bölümde Kültürel Mirasın korunması, gereken önlemlerin alınmasının sağlanması, koruma projeleri gerçekleştirmek, uzmanlığın gelişmesine katkıda bulunmak, koruma konusunda toplumun katılımını sağlamak, kültür mirasının yorumlanması ve tarihi alanların yönetimi konusunda çalışmalar yürütmek için 2014 yılında kurulan Kültürel Mirası Koruma Derneği’nin çalışma alanları ve faaliyetlerinden, bugüne kadar yapılan projelerden bahsettik.
In this episode, our guests are Çağla Parlak, who is a project manager at KMKD (Cultural Heritage Protection Association) and Başak Emir, a cultural heritage communication expert who is responsible for the execution of Syriac Cultural Heritage Projects at the same association. In this episode, we talked about the fields of work and activities of the Cultural Heritage Protection Association, which was established in 2014 to protect cultural heritage, ensure that necessary measures are taken, carry out conservation projects, contribute to the development of expertise, ensure community participation in conservation, carry out studies on the interpretation of cultural heritage and the management of historical sites, and the projects carried out to date. CLICK

Kapasite arttırma çalışmaları konusunda yapılan değişik eğitimler; Mimari mirasın korunmasıyla ilgili çalışmalar (farklı toplumların mimari mirasının belgelenmesi, risk analizlerinin yapılması); Kültür Varlıkları ve Somut Olmayan Kültürel Miras KMKD’nin bu alandaki çalışmalarından bazıları. Çok katmanlı bir yapıya sahip olan Süryani Kültür Mirası konusunda KMKD çalışmaları mimari yapıları koruma projeleriyle başladı. 2016 yılında Turabdin bölgesinde tam çalışmalara başlanacakken, bölgede Olağanüstü Hal ilan edilmesiyle birlikte çalışmalar ileri bir tarihe ertelendi. Bu proje ertelenince, Süryani Kültür Mirası çalışmaları için sırf Somut Kültür Mirası’na yönelik değil, Somut Olmayan Kültür Mirası’nı da içeren iki proje başlatıldı KMKD tarafından. Mardin’deki Somut Olmayan Kültürel Mirasın belgelenmesi ve yaygınlaştırılması projesi, diğeri de Süryani El yazmaları projesiydi. Bu projelerde Somut Kültür Mirası konusunda mimari yapıların risk analizleri yapılırken Somut Olmayan Kültür Mirası da oldukça öne çıktı. Toplumla birlikte hareket ederek yapılan çalışmalar ve Kültür Miras uzmanları, akademisyenler, toplum liderlerinin katılımıyla gerçekleşen uluslararası atölye çalışmaları da projelerin gidişatını belirledi.
Bu çalışmalardan sonuç olarak 3 tane kitapçık çıktı.
Birinci kitapçık, Kültürel Miras rotalarını içeren bir Kültürel Miras Haritası.
İkinci kitapçık da birinci kitapçıktaki kültürel miras rotalarında karşılaşılan ve Süryani toplumuna ait âdet, gelenek, göreneklerden on tanesinin detaylı şekilde anlatıldığı bir kitapçık.
Üçüncü kitapçıkta da Mardin örneğinde Kültürel Mirasa toplum katılımının nasıl yapılabileceğini anlatan ve özellikle de bu konularda çalışan STK’lara yönelik bir kitapçık. Ayrıca bir de resimli çocuk kitabı yazıldı. Bu kitap da çocukların kültürel mirası tanımasına, koruma alışkanlığı edinmesine yardımcı olacak çok faydalı bir kitap.
Bu bölümde Süryani Kültür Mirası ile ilgili pek çok ilginç konuya değindik ve özellikle de konuklarımız Süryani Kültür Mirası örneğinde Kültürel Miras çalışmalarının nasıl yapılması gerektiği konusunda çok faydalı bilgiler aktardılar.

Anadolu Din ve İnançları Platformu / Kültürel Mirasımızı Sırtlayanlar / Bölüm 8
Çağla Parlak ve Başak Emir ile
Kültürel Mirası Koruma Derneği ve Süryani Kültür Mirası projeleri
KONULAR: Süryani Kültür Mirası projelerinin ve çıktılarının tanıtımı.
Nükhet Everi- ADİP için hazırlanan “Kültürel Mirasımızı Sırtlayanlar” söyleşilerimizde Çağla Parlak ve Başak Emir ile genel olarak kültürel miras konusunu, özelde Süryani kültür mirası üzerine konuşacağız. Çağla Parlak kurucusu olduğum Kültürel Mirası Koruma Derneği’nin (KMKD) projeler yöneticisi, Başak Emir de kültürel miras iletişim uzmanı olarak hizmet veriyor. Çağla ve Başak, kendinizden ve yaptığınız işlerden bahsedebilir misiniz?
Çağla Parlak- 2015 yılında Kültürel Miras Koruma Derneği'nde proje koordinatörü olarak çalışmaya başladım. Daha önce de Dolmabahçe Sarayı'nda çalışmıştım. Milli sarayların eğitim faaliyetlerini geliştirmek konusunda katkı sağladım. İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler mezunuyum. Daha sonra müzecilik konusunda master yaptım.
Başak Emir- 2018'den itibaren KMKD’de Süryani projelerinde proje korrdinatörü olarak yer aldım. Kültürel mirasın iletişimi uzmanıyım. Boğaziçi Üniversitesi tarih bölümü mezunuyum. Daha sonra Uludağ ve Bilgi üniversitelerinde arkeoloji yüksek lisansı yaptım. Yüksek lisansımı yaparken aynı zamanda Yunanistan merkezli Heritage Management Organization ile çalışmaya başladım. 2020'den beri Tarih Vakfı’nda çalışıyorum
Nükhet Everi- Kültürel Mirası Koruma Derneği'nde ne gibi projelere imza atıldığını kısaca öğrenelim ve neden, nasıl Süryani Kültür Mirası üzerine çalışmalara geçtiğimizden bahsedelim.
Çağla Parlak- Kültürel Miras Koruma Derneği 2014 yılında kuruldu. Kültürel miras alanı çok paydaşlı bir alan. Dolayısıyla biz de bu anlamda gerekli bilgi, yetenek, uzmanlığın gelişmesine katkıda bulunmak, kültürel mirasın korunması için gereken önlemlerin alınmasını sağlamak, koruma projeleri gerçekleştirmek, koruma konusunda toplumun katılımını sağlamak için kurulduk. Aynı zamanda kültürel mirasın yorumlanması ve tarih alanları yönetimi konusunda çalışmalar yürütmek için kurulduk. KMKD’nin çalışmalarını dört ayrı başlıkta kategorize edebiliriz. Bunlardan ilki kültürel mirasını korunması için farklı grupların var olan kapasitesini arttırmaya yönelik bir takım eğitim faaliyetleri gerçekleştirdik. Üniversite öğrencileri yönelik gençlik kampları düzenledik. Doğrudan kültürel miras alanında çalışılan profesyonellere verilen eğitimler gerçekleştirdik. Turist rehberlerine yönelik eğitimler gerçekleştirdik. Kültürel mirasın nasıl daha iyi yorumlanacağına dair eğitimler verdik. Taş ustalarına, marangozlara, belediyelerde kültürel mirasla ilgili çalışan kişilere yine kültürel miras eğitimleri verdik. Öte yandan kültürel mirasın korunması fikrini, bu farkındalığı yaygınlaştırılacak kişilere de eğitim verdik. Mesela gazetecilere kültürel miras haberciliği eğitimi, öğretmenlerle, çocuklarla kültürel miras farkındalığının geliştirilmesi gibi eğitimler gerçekleştirdik. Yine tarihi yerlerde yaşayanlara yönelik bakım eğitimleri veriyoruz. Öte yandan mimari mirasın korunmasıyla ilgili çalışmalar gerçekleştirdik. KMKD'nin kuruluş fikriyatı bu yönde oldu. Yani mimari mirasın korunmasıyla başladı. Anadolu'da farklı toplumlar tarafından inşa edilmiş mimari mirasın belgelenmesi, risk analizlerinin yapılması ile ilgili bir projeyle, 2015 yılında başladık. Risk altında olan yapıların korunması adına acil önlemler alınması için faaliyetler gerçekleştiriyoruz. Restorasyon biliyorsunuz çok maliyetli bir faaliyet olabiliyor.
Ekim 2019’damTürkiye'nin ilk enerji verimli restorasyonunu gerçekleştirdik. Tamir Evi adıyla Mardin'de bir yapının restorasyonunu gerçekleştirdik. Üstü bir sanatçı misafirhanesi, alt katı da bir koruma sergisi olarak hizmete açıldı. Tabii ki somut olmayan kültürel miras ile bir bütün olarak ele almak durumundayız. Mimari mirasla somut olmayan kültürel miras birbirinden ayrılamaz. Somut olmayan kültürel mirasın korunması çalışmalarından Başak daha iyi bahsedecektir. Bunu Süryani projesinde gerçekleştirdik. Süryani Katolik kilisesinin basılı ve aynı zamanda el yazması olan eserlerinin dokümantasyonu, dijitalleştirilmesi ve konservasyonuyla ilgili olarak çalıştık.
2015-2016 yılları arasında yürütmüş olduğumuz Anadolu'nun mimari mirasını koruma projesi kapsamında yedi ayrı ildeki sahipsiz yapıları incelemiştik. Bizim Süryani mirasını incelemek için gideceğimiz yerlerden bir tanesi de Mardin, Midyat ve çevresiydi. İnceleyeceğimiz yapıların hepsini belirledik. Konuyla ilgisi olan kişilerle birlikte rotamızı belirledik. Her şey hazırdı ve gitmeye hazırdık. Gitmeden sanıyorum 4 veya 5 gün önce Mardin'de olağanüstü hal ilan edildi. İnanılmaz üzüldük Bizim en çok risk altında olarak tespit ettiğimiz yapılar sokağa çıkma yasağının olduğu bölgelerde yer alıyordu. Rotamızı başka yerlere çevirmenin enerjisiyle Süryani mirası için bambaşka bir proje yazdık. Sadece mimari mirası değil, aynı zamanda bir bütüncül bakış açısıyla somut olmayan kültürel mirasın korunmasına ve belgelenmesine yönelik bir proje yazdık. Kabul edildi.

Nükhet Everi- Somut olmayan Süryani kültür mirası üzerinde çalışırken neler yapıldı? Nasıl bir süreç geçti?
Başak Emir- KMKD'de iki tane süryani projesi yaptık. Bir tanesi Amerika Birleşik Devletleri Büyükelçilikler Fonu'yla yürütülmüş olan Mardin'deki somut olmayan kültürel mirasın belgelenmesi ve yaygınlaştırılması projesidir. Diğeri de Prince Claus Fonu'yla gerçekleştirilen “Süryani el yazmaları projesi” olarak geçiyor. Öncelikle bölgedeki paydaşların analizi yapıldı. Yerelde yönetimler ve süryani toplumuna ait bireylerle görüştük. Toplumla birlikte hareket ederek, onlarla konuşarak üç tane saha ziyareti yaptık. İki tane ayrı atölyemiz, iki tane uluslararası organizasyonumuz oldu. Bunlara yurt dışından, yurt içinden süryani toplumu üyeleri, süryani akademisyenler geldi. Aynı zamanda yine toplum liderleri de yine bu workshop'umuzun içinde yer aldı. Bu bize hangi sorunların yaşandığını, sorunların sebeplerinin neler olduğunu, çözmeye yönelik neler yapılabileceğine dair içerden bir gözle birlikte analiz edebilmemize sebep oldu. Somut olmayan kültürel mirasla ilgili üç kitapçığımız var. Heritage Management Organization'la birlikte yaptığımız, onların editörlüğünde hazırlanmış olan “Kültürel Mirasa Toplum Katılımının” Mardin örneğinde nasıl yapılabileceğine dair bir kitapçık hazırladık. Bu da orada çalışan bütün STK'lara, kurumlara, organizasyonlara ya da orada çalışmak isteyen tüm insanlara yardımcı olabileceğini düşündüğümüz bir kitapçık oldu.
Nükhet Everi- Bu üç kitapçık hakikaten çok çok önemli. Gerek turizm açısından, gerek kültür mirası açısından pek çok şey var. Bu kitapçıklar sadece bir şeyler öğrenmek isteyenlere değil, kendi kültürünü tanımak isteyenlere de hitap edecek gibi geliyor bana.
Başak Emir- Somut olmayan kültürel mirasla ilgili yaptığımız çalıştayımız Anamed ev sahipliğinde yapıldı. Sekiz uzmanımız katıldı, kültürel mirasın yaşadığı sorunları listeledik. Özellikle Seyfo diye adlandırılan göçün kültürel mirasa olan etkilerini görüştük. Ve bir sorun ağacıyla birlikte bu sorunlara çözümler üretmeye çalıştık. Paydaş analizi yaptık. İletişim eksiklikleri varsa eğer neler olabilir diye çalışmalar yaptık. Kitapçıkların içerisinde yer alacak unsurlar belirlendi. Birinci kitapçığımız, haritalar web sitemizden de indirilebilir durumda. Çocuk kitabımızın arkasında bu haritanın boyanabilir bir versiyonu da mevcut. Kültür rotalarına daha evvel göz önünde bulundurulmamış noktaları da dahil ettik. İkinci kitabımızda yine bu yörede, bu bölgede sözlü tarih çalışmaları yapmış Esra Balcı ve antropolog Marc Soleil ile çalıştık. Onlar da bize yine yörede yaptıkları görüşmelerle birlikte tehlike altında görülen on adet kültürel miras öğesini hazırladılar. Üçüncüsü her kesime yönelik bir kitapçık olsun istedik. Çözüme yönelik de bir şeyler sunabilelim istediğimiz için toplum katılımının nasıl sağlanabileceğini direkt Mardin örneği üzerinden konuştuk. Mardin çok kültürlü, çok dinli bir kent. Çok paydaşlı bir yer. Bunun da getirebileceği farklı sorunlar ya da uyuşmazlıklar olabilir. Bu uyuşmazlıkların nasıl çözülebileceğine dair bazı pratik bilgilere yer verdik.
Nükhet Everi- Dil konusu da çok önemli. Bu konuda neler yaptınız?
Başak Emir- Süryani dili çok önemli. Workshopumuzda özellikle ele alınmıştı. Bu iki projemizde de bir şekilde yoğunlaştık. Çocuk kitabımız hem Türkçe, hem Süryanice olarak yayınlandı. Sözlü tarih çalışması yapan çocuklar, Süryani çocuklar, Mardin'de yaşayan ve diasporadan gelen çocuklar KMKD'nin çalışmalarına da katıldı. Süryani el yazmaları projemizde de Mardin Süryani Katolik Kilisesi'nin kütüphanesinde yer alan el yazması ve matbu kitapların korunma statülerini arttırabilmeyi hedefledik. Mardin Üniversitesi'ndeki Süryani Dil ve Edebiyatı'nda yer alan öğrencilerin de katılımıyla eğitimler gerçekleştirdik. Onlara önleyici koruma yöntemlerini gösterdik. Bu çalışma esnasında taranan pek çok günlük ve vaftiz kayıtları da çok güzel tarihi belgeler olarak sunuluyor. Umuyoruz ki bu çalışmalar sonucunda ortaya çıkan bilgiler bu kültürle ilgili yapılabilecek pek çok araştırmaya da kaynak olabilir.
Nükhet Everi- Başak sen geldiğinde Kültürel Miras Koruma Derneği'ne bazı teknolojileri de getirdin. Onlardan da bahsedebilir misin?
Başak Emir- 360 derece video çekimler yaptık. Bunlar web sitemizden ulaşılabilir halde ve olduğu gibi çektik. Olduğu gibi çekmekten kastım mesela çok ücra bir yerde, çok risk altında bulunan bir manastır. Ancak duvarlarında grafitiler yapılmış. Çünkü korunmuyor, açık. ya da çöp atılmış, bir şeyler yakılmış içinde vesaire. Biz bunlarda da herhangi bir şeyi yerinden oynatmadık bu kayıtları alırken ki hem yerel otoritelerin ve Kültür Bakanlığı'nın bu konuda yapabileceği çalışmalara yardımcı olabilmek adına hem de yine Diyaspor'da bulunan ve yine aslında Mardin'de bulunup da oralara gidemeyen insanlar için bile dahil olmak üzere bu miraslara erişimi sağlamaya çalıştık. Heritage Management Organization'ın da ortaklığında 3 boyutlu modellemeler yaptık. Projemize yeni bir boyut kazandırdı. Gidebildiğimiz yerlerdeki yapıların hava fotoğraflarıyla birlikte üç boyutlu modellerini hazırladık.
Kültürel mirasın dijitalleştirilmesi, bu araçların kullanılması çok önemli. Evimizin konforunda bu yapıları görebiliyoruz.