KMS 12 - UNESCO Dünya Mirası

Kültürel Mirasımızı Sırtlayanlar söyleşilerimizin 12. bölümünde şehir planlamacısı, UNESCO Dünya Mirası uzmanı Namık Kemal Döleneken konuğumuz oldu. Bir kültürel miras varlığının UNESCO listesine alınma sürecini, Türkiye’de yaşanan deneyimleri aktaran Döleneken Selimiye Camii ve Külliyesi ile Diyarbakır Hevsel Bahçeleri’nin UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girme sürecinde danışmanlık yaptı.
In the 12th episode of our interviews, urban planner and UNESCO World Heritage expert Namık Kemal Döleneken was our guest. Döleneken, who shared the process of adding a cultural heritage asset to the UNESCO list and his experiences in Turkey, provided consultancy in the process of adding the Selimiye Mosque and Social Complex and Diyarbakır Hevsel Gardens to the UNESCO World Heritage List.CLICK


Birleşmiş Milletlerin eğitim, bilim ve kültür alanlarında hizmet veren birimi. Bu birimde tüm devletlerin bir temsilcisi var. Bu temsilciler bir araya geliyor ve UNESCO ile çalışmalarını yürütüyor. Türkiye de UNESCO listesinde kültürel ve doğal miraslarıyla yer alıyor. Bir varlığın Dünya Mirası’na kaydedilebilmesi için üstün evrensel değerlere sahip olması gerekiyor. UNESCO 10 adet evrensel değer kriteri belirlemiş. Bunlardan altı tanesi kültür varlıklarını, dört tanesi de doğa varlıklarını kapsıyor. Bu kriterlerden bir tanesini bile karşılamak Dünya Mirası Listesi’ne girebilmek için yeterli görülüyor. UNESCO, devletlerin “Ben bu varlığı korurum” güvencesinin yeterli olmadığını, yerel yönetimlerin, sivil örgütlerin, orada yaşayan paydaşların da bu koruma planına katılması gerektiğini vurguluyor. UNESCO kültürel mirasın korunmasında “Alan Yönetimi” adı verilen yepyeni bir anlayış ve sistem getiriyor. Bu bağlamda Namık Kemal Döleneken söyleşimizde Edirne’de Selimiye Camii ve Külliyesi’nin Dünya Mirası Listesine girişinin ilginç hikayesini aktardı. Kültür ve Turizm Bakanlığı döneminde Ertuğrul Günay’ın girişimleri, bu konularda yeni anlayışlar getirmesini de konuştuk. Kültür varlıklarının korunmasında yerel yönetimlerin yeri ve önemi öne çıkıyor. Döleneken “Alan Yönetimi” anlayışının yerel yönetimlere çok iyi anlatılması gerektiğini belirtti.
Söyleşimizde 2011 senesinin bu bağlamda Türkiye için bir dönüm noktası olduğunu belirtti: “Genelde kamu yönetimleri ile yerel yönetimler arasındaki sorunları çözmek için uğraş verilmek zorunda kalınıyordu. İyi anlatıldığında, insanlar kültürel miras meselesini anladığında severek peşinden gidiyor. Yerel yönetimlerin bu konuda çalışmak için çok hevesli olmalarının bir nedeni, Dünya Miras Listesi’ne giren yer kendi alanlarındaysa bu onlara bir değer katıyor. Ama ne yazık ki Türkiye’de çok yaygın olan bir kanı var, o da UNESCO’nun maddi destek vereceği düşüncesi. Halbuki UNESCO hiçbir şekilde maddi destek sağlamadığı gibi, aslında kendisi maddi desteğe muhtaç durumda. UNESCO Dünya Mirası Listesine girmek turizm sektörü açısından da önemli.”

UNESCO Dünya Mirası listesine alınma süreci aşamalarını da yine Döleneken aktardı: “Ülkenin Kültür Bakanlığı listeye önerilmesini uygun gördüğü varlıklarını UNESCO’ya sunuyor. Önce Geçici Listeye alınıyor bu varlıklar. Türkiye’nin şu anda 83 varlığı Geçici Liste’de kayıtlı. Bundan sonra Asıl Listeye girmek için hazırlık başlıyor. UNESCO’nun başvuru el kitabında madde madde neler yapılması gerektiği anlatılıyor. Hazırlanan teklif dosyası UNESCO tarafından bir uzmanlar grubuna sunulur. Dosyanın yerinde incelenmesi için seçilen uzmanlar alanda çalışıp bir rapor hazırlar. Bu dosya Miras Komitesi’ne gelir. Kabul edilir veya üzerinde çalışılması gerektiği belirtilir. Reddedilirse bir daha başvuru hakkı kalmaz. O nedenle red durumu söz konusuysa dosyayı geri çekmek başvuru hakkınızı kaybetmemenize neden olur. Somut Olmayan Kültür Mirası ve Biyosfer Mirası alanlarında da süreç farklı işlemiyor.”

Anadolu Din ve İnançları Platformu / Kültürel Mirasımızı Sırtlayanlar / Bölüm 12
Namık Kemal Döleneken ile UNESCO Dünya Mirası ve Türkiye

KONULAR: Türkiye'nin UNESCO Dünya Mirası Eserleri, UNESCO'ya Başvuru Süreci, Alan Yönetimi ve Önemi, Başvuru Sürecinde Dikkat Edilmesi Gerekenler, UNESCO Listesine Girdikten Sonra Neler Değişir?, Türkiye'nin UNESCO Süreçlerinde Karşılaştığı Zorluklar, Reddedilen Başvurular ve Yeniden Başvuru Süreci, UNESCO'nun Kültürel Mirasın Korunmasındaki Rolü, Türkiye'nin UNESCO Süreçlerinde Başarılı Olması İçin Öneriler

Nükhet Everi: Anadolu Din ve İnançları Platformu için hazırladığımız söyleşilerimizin bu bölümünde UNESCO süreçlerini işliyoruz. UNESCO Dünya Mirası Uzmanı Namık Kemal Döleneken. öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz?
Namık Kemal Döleneken: Şehir plancısıyım. Ancak, planlama alanında çalışmayı bırakalı uzun zaman oldu. Şu anda UNESCO dünya mirası ve alan yönetimi üzerine yoğunlaşıyorum. Geçmişte Fahri Kentler Birliği içinde belediye çalışanlarına ve yönetimlerine eğitim verdim. Şu anda ise Gaziantep'te Yesemek heykel atölyesi UNESCO süreci danışmanlığını yapıyorum.

Nükhet Everi: UNESCO nedir ve kimler bu organizasyona katılabilir? Türkiye'nin UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne giren eserleri nelerdir?
Namık Kemal Döleneken: UNESCO, Birleşmiş Milletler'in bir birimi olarak, devletlerin temsil edildiği bir iş birliği kurumudur. Temel amacı, üstün evrensel değere sahip kültürel ve doğal varlıkları korumaktır. UNESCO'nun belirlediği kriterler çerçevesinde, kültürel ve doğal miras varlıkları dünya mirası listesine alınır. Türkiye'de UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan önemli eserler arasında Pamukkale, Kapadokya, Safranbolu, Göreme Milli Parkı ve Divriği Ulu Camii bulunmaktadır.
Nükhet Everi:Bir eserin UNESCO listesine alınma süreci nasıl işliyor?
Namık Kemal Döleneken:İlk aşama geçici listeye girmektir. Türkiye'de Kültür ve Turizm Bakanlığı, uygun gördüğü varlıkları UNESCO'ya önerir. UNESCO, bu önerileri değerlendirdikten sonra geçici listeye alır. Türkiye'nin şu anda 83 geçici liste varlığı var. Bu süreçte dosya hazırlığı çok önemlidir. UNESCO'nun başvuru el kitabına uygun olarak, varlığın çevresi, somut olmayan kültür değerleri ve diğer etmenler detaylı olarak anlatılır. Bilimsel araştırmalar yapılır ve bütün tarafların katılımıyla bir alan yönetim planı oluşturulur. Bu plan, koruma taahhüdünü içerir ve bütün aktörlerin imzaladığı bir belge olmalıdır.

Nükhet Everi:Alan yönetimi ne anlama geliyor ve neden önemli?
Namık Kemal Döleneken:Alan yönetimi kavramı 2000 yılında ortaya çıktı. Bir varlığın korunmasının yalnızca devlet veya bakanlık tarafından yapılmasının yeterli olmadığını, yerel yönetimlerin ve sivil toplumun da katılımının gerekli olduğunu belirtir. Bu değişiklikle, varlıkların korunmasında daha geniş bir paydaş katılımı sağlanmıştır. Alan yönetimi, kültürel ve doğal mirasın sürdürülebilir bir şekilde korunmasını amaçlar. Bu süreçte yerel halk, sivil toplum kuruluşları ve kamu kurumları birlikte çalışarak bir yönetim planı oluşturur ve uygular.

Nükhet Everi:UNESCO'ya başvuru sürecinde dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?
Namık Kemal Döleneken:Dosya hazırlığı ve sürecin takibi çok önemlidir. UNESCO'ya başvurmak isteyenler, başvurunun her aşamasını dikkatle takip etmelidir. Dosyalar eksik veya yanlış gönderilebilir. Başvuru el kitabında belirtilen kriterlere uygun olarak, varlığın tüm özellikleri detaylı bir şekilde belgelenmelidir. Yerel yönetimlerde kurulacak bir birim, başvuru sürecini baştan sona izleyerek yönetmelidir. Ayrıca, başvuru sürecinde bilimsel araştırmaların ve yerel halkın katılımının sağlanması da kritik öneme sahiptir.

Nükhet Everi:UNESCO listesine girdikten sonra neler değişir?
Namık Kemal Döleneken: UNESCO listesine girdikten sonra, varlığın korunması ve tanıtımı için uluslararası bir tanınırlık kazanılır. Ancak, listeye girdikten sonra da koruma ve yönetim çalışmalarının devam etmesi gerekir. Bu süreç, sürekli bir denetim ve güncelleme gerektirir. Listeye giren varlıklar, UNESCO tarafından düzenli olarak denetlenir ve belirlenen kriterlere uyulup uyulmadığı kontrol edilir. Eğer gerekli önlemler alınmazsa, varlık listeden çıkarılabilir.
Nükhet Everi:Türkiye'nin UNESCO süreçlerinde yaşadığı zorluklar nelerdir?
Namık Kemal Döleneken:Türkiye, bürokratik süreçlerde zaman zaman aksaklıklar yaşadı. 1998-2011 yılları arasında başvuru yapılmaması, bu dönemde alan yönetimi kavramının getirdiği değişikliklerle ilgilidir. Ayrıca, Göbekli Tepe gibi önemli yerlerin listeye girmesi uzun süreçler aldı. Bu süreçlerde yerel ve ulusal düzeyde iş birliği ve koordinasyonun önemi ortaya çıktı. Başvuru dosyalarının hazırlanmasında yaşanan eksiklikler ve koordinasyon sorunları da süreçleri uzattı.

Nükhet Everi:UNESCO'ya başvuru yaparken reddedilme durumunda yeniden başvuru yapılabilir mi?
Namık Kemal Döleneken:Evet, reddedilen başvurular için tekrar başvuru yapılabilir. Ancak, eksikliklerin giderilmesi ve dosyanın yeniden hazırlanması gereklidir. Süreç dikkatle yönetilmelidir. Başvuru dosyasının UNESCO kriterlerine uygun olarak yeniden düzenlenmesi ve eksikliklerin giderilmesi önemlidir. Bu süreçte, başvurunun reddedilme nedenlerinin dikkatle analiz edilmesi ve gerekli düzeltmelerin yapılması kritik öneme sahiptir.

Nükhet Everi:UNESCO'nun kültürel mirasın korunmasındaki rolü nedir?
Namık Kemal Döleneken: UNESCO, kültürel mirasın korunması ve gelecek nesillere aktarılması için küresel bir iş birliği platformu sağlar. Bu süreçte devletler, yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları birlikte çalışarak, kültürel ve doğal varlıkları koruma altına alır ve sürdürülebilir bir yönetim planı oluşturur. UNESCO'nun rolü, bu iş birliğini sağlamak ve kültürel mirası evrensel değerler doğrultusunda korumaktır. UNESCO, kültürel mirasın korunması için çeşitli programlar ve projeler yürütür, farkındalık yaratır ve eğitimler düzenler.

Nükhet Everi: Türkiye'nin UNESCO süreçlerinde daha başarılı olması için neler yapılabilir?
Namık Kemal Döleneken: Türkiye'nin UNESCO süreçlerinde daha başarılı olması için başvuru sürecinin her aşamasının dikkatle yönetilmesi gerekiyor. Bu süreçte yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının ve akademik çevrelerin iş birliği içinde çalışması önemli. Ayrıca, başvuru dosyalarının bilimsel temellere dayanarak hazırlanması ve UNESCO kriterlerine uygun olarak düzenlenmesi gereklidir. Eğitimler ve farkındalık çalışmalarıyla, yerel halkın ve ilgili paydaşların sürece aktif katılımı sağlanmalıdır. Bu şekilde, Türkiye'nin UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne giren varlıklarının sayısı artırılabilir ve kültürel miras daha etkin bir şekilde korunabilir.

whc.unesco.org