Azınlık Vakıfları’nın yönetim kurullarını seçmesine imkan veren yönetmelik güncellenmesi gerektiği gerekçesi ile 9 yıl önce iptal edilmişti. Türkiye’deki 77’si Rum, 54’ü Ermeni, 19’u Musevi olmak üzere azınlıklara ait 167 cemaat vakfının, kendi yöneticilerini seçmelerine olanak tanıyacak yönetmelik 17 Haziran günü, gece yarısı saatlerinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yeni yönetmelikle birlikte azınlık vakıfları 31 Aralık 2022’ye kadar yeni yönetimlerini seçecek.
Yönetmelik İstanbul için milletvekilleri seçimlerindeki gibi “bölgesel” seçim sistemini getiriyor ve seçimlerin 5 yılda bir olmasını öngörüyor. Seçimlerin bu yıl sonuna kadar yapılması öngörülüyor. Hastane yönetimleri için seçimlerin ise 2023 sonuna kadar yapılması kayda bağlanıyor. Yönetmelik, 2013 yılında daha iyisi yapılacağı gerekçesiyle VGM tarafından iptal edildiği için Azınlık Vakıfları 9 yıldır yönetim kurullarını seçemiyordu. Azınlık toplumlarının çatı örgütleri seçim tertip heyetlerini oluşturmaya başladı. Yeni yönetmeliğin ardından yorumlar, tartışma ve tepkiler de kamuoyuna yansıdı.
Türkiye Ermenileri Patriği Sahak II de Azınlık Vakıfları Seçim Yönetmeliği’ne ilişkin görüş bildirdi. Ermeni toplumuna seslenen Patrik Maşalyan “Cemaatimize tavsiyemiz, bardağın dolu kısmını görerek bir an önce seçimlere hazırlanmaktır. Zaman kaybetmeye tahammülü olmayan süreçlerden geçiyoruz. Toparlanmanın ve yeniden yapılanmanın tam zamanıdır” dedi. Patrik Maşalyan seçim çevrelerinin genişletilmesi ve seçim tertip heyetine ilişkin değişikliği olumu gelişmeler olarak yorumladı.
Cemaat Vakıfları Temsilcisi Can Ustabaşı yeni seçim yönetmeliğine dair, “Bizim istediğimiz bazı değişiklikler vardı ama mutabık kalamadık. Ancak sonunda iş gören bir yönetmelik olacak. Birçok vakıf seçimlerini yapabilecek. Ancak dört dörtlük istediğimiz tarzda bir yönetmelik olmadı ne yazık ki” açıklamasında bulundu.
Rum Vakıfları Derneği yönetim kurulu üyesi Av. Mihail Püsküloğlu, bölgesel seçim çevresine ilişkin olarak, “İhtiyacı olan vakıflara il bazında seçim yapma imkanı tanınmaması bir handikap oluşturuyor. Ayrıca bütün vakıflarımızın birlikte seçim yapmasını istiyoruz” dedi. Rum nüfusunun az olduğu bölgelerde bu durumun sorun oluşturacağını söyleyen Püsküloğlu, “Seçmen sayısı asgari bir sayıdan az ise il bazında seçim yapılabilmesini tüm cemaatler olarak talep etmiştik ancak anlaşılan bu talep son Meclis toplantısında kabul görmemiş” diye konuştu.
Avukat Aren Dadıroğlu yönetmeliğin hukuki boyutunu değerlendirerek “Vakıf kurma hakkı Anayasa’da dolaylı olarak düzenlenmiş. Biz bu vakıf seçimlerini vakıf kurma hakkından bağımsız bir şekilde değerlendiremeyiz. Ayrıca seçim çevresi ve seçileceklere getirilen ikametgah şartı seçme ve seçilme hakkını kısıtlayan uygulamalardır” dedi. Hastanesi olan vakıfların seçimlerini 2023’de gerçekleştirmelerine ilişkin yönetmelik maddesini Dadıroğlu şöyle değerlendirdi: “Dadıroğlu hastane meselesini ise şöyle değerlendirdi: “Hastanesi olan cemaat vakfı ile hastanesi olmayan cemaat vakfı arasında kanunen bir fark yok. Hepsi aynı statüde. Yönetmelikle sırf bir cemaat vakfının hastanesi var diye istisna tanınması teknik açıdan doğru değil. Hukuki bir açıklaması yok.”
Avukat Sebu Aslangil de yeni yönetmeliğin daha öncekinin gerisine düştüğünü savundu. Aslangil, “Deyim yerindeyse cemaat vakıflarını mazbut vakıf seviyesine indiren bir düzenleme. Yönetmelik baştan aşağıya söz sahibi olarak Vakıflar Genel Müdürlüğü’nü kabul eden bir yazıma sahip. Eskiden cemaatler daha demokratik bir seçim yapabiliyorlardı. Şimdi bu tamamen güdümlü bir demokrasi uygulaması olmuş. Adayların Vakıflar Genel Müdürlüğü denetiminden geçmesi başta olmak üzere bu şekilde bir yapılaşma var” dedi.
Eşit Haklar İçin İzleme Derneği, Hak İnisiyatifi Derneği, İnsan Hakları Derneği, İnsan Hakları Gündemi Derneği, Yurttaşlık Derneği ortak bir bildiri yayınlayarak “Azınlık Vakıflarının yeni seçim yönetmeliğinin bu vakıfların özgür ve demokratik seçim yapmasını engelleyecek nitelikte” olduğunu vurgulandı. Bildiride yönetmeliğin iptal edilmesi, azınlık toplumlarıyla istişare edilerek yeniden ve çağdaş ihtiyaçları göz önüne alınarak demokratik seçimleri mümkün kılan yeni bir yönetmelik hazırlanması gerektiği belirtildi. Türkiye’nin Avrupa Konseyi’nin Ulusal Azınlıkların Korunmasına dair Çerçeve Sözleşmesini bir an önce imzalaması gerektiği de bildirildi.
(Kaynak: Ulusal medya)
Hukukçular ADİP toplantısında cemaat vakıfları seçim yönetmeliğini değerlendirdi
“Muğlak ve anti demokratik maddeler düzeltilmeli”