ABD Uluslararası Dini Özgürlükler Komisyonu (USCIRF), 2023 yılı boyunca din ve inanç özgürlükleri ve bu alanlarda hak ihlalleri yaşanan gelişmeleri belgelediği 2024 Yıllık Raporu’nu yayınladı.
ABD yönetiminin “yurtdışında din veya inanç özgürlüğünü desteklemesini geliştirmek için tavsiyeler” sunma amacıyla hazırlanan raporda bu yıl, 17 ülkenin Dışişleri Bakanlığı’nın ‘Özel Kaygı Uyandıran Ülkeler’ listesinde, 11 ülkenin ise ‘Özel İzleme Listesi’ kategorisinde yer alması tavsiyesi sunuldu.
Komisyon, Türkiye’nin de ABD Dışişleri Bakanlığı Özel İzleme Listesi’nde yer alması gerektiği yönünde geçen yıl paylaştığı tavsiyeyi bu yıl da yineledi. Buna gerekçe olarak da, Türkiye’de başta Aleviler ve Rum Ortodoks toplumlar olmak üzere dini azınlık gruplara yönelik hak ihlalleri ve din ve inanç konularında ifade özgürlüğünün kısıtlanması gösterildi.
“Türkiye’de dini azınlıklar hala ayrımcılıkla karşı karşıya”
Raporun Türkiye’yle ilgili bölümünde, ülke genelinde dini özgürlüklerin “bir önceki yıla kıyasla genel olarak aynı konumda kaldığı” ancak hükümet yetkililerinin “dini azınlıkları hedef alan veya dışlayan” söylemlerini arttırdığı belirtildi.
Yarım asırdan fazla bir süredir kapalı olan Heybeliada Ruhban Okulu’nun yeniden açılmasının önündeki engellerin hala kaldırılmaması ve Türkiye’deki “en büyük dini azınlık topluluk” konumunda olan Aleviler’in ibadet yerlerinin hala “resmi olarak tanınmamış” olması ve zorunlu din derslerine karşı taleplerinin yerine getirilmemesi, raporda başlıca hak ihlallerine örnek olarak sıralandı.
2023 yılında, genel seçimler için yürütülen kampanya sürecinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, seçimlerdeki başlıca rakibi, dönemin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Alevi kimliğiyle ilgili yaptığı açıklama ve yorumların yanısıra yine Erdoğan’ın desteğiyle, birçok hak savunucusunun ve Alevi toplumunun önemli bir bölümünün itirazına rağmen Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın açılması, Aleviler’in karşılaştığı “yaygın ayrımcılık” politikalarının göstergesi olarak nitelendirildi.
Raporda ayrıca, Türkiye’nin Suriye’deki operasyonlarının sonucu olarak da hak ihlalleri yaşandığı belirtilerek, “Türkiye, Suriye'de din özgürlüğüne yönelik en önemli tehditlerden birini, toprak işgali ve Türk hükümetinin Kürt teröristler olarak adlandırdığı kişilerin peşinde AANES (Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi) yetki alanları içinde ve yakınında gerçekleştirdiği askeri saldırılar yoluyla oluşturuyor” denildi.
“İslam’a hakaret suçuna bağlı cezalandırmalar artışta”
Türkiye’de vicdani ret hakkının tanınmamış olması nedeniyle, inançları gereği zorunlu askerlik hizmetini yerine getirmeyi reddeden bazı kişilerin para cezasına çarptırılması da din ve inanç özgürlüklerinin ihlali olarak listelendi.
Raporda ayrıca, İslam’a hakaret suçu kapsamında çok sayıda kişinin cezalandırıldığının da altı çizildi: “Türk hükümeti yıl boyunca İslam'a hakaret ettikleri iddiasıyla kişileri gözaltına aldı ve bazı durumlarda bu kişiler hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 216(3) maddesi uyarınca dine hakaret suçundan dava açtı.”
Özellikle sosyal medyadaki paylaşımları nedeniyle, aralarında 16 yaşında bir çocuğun da olduğu çok sayıda kişinin 2023 yılında ceza alması ve ilahiyatçı İhsan Eliaçık tercümesiyle basılan Kuran-ı Kerim mealinin yasaklatılması, din ve inanç özgürlüklerinin kısıtlanmasına yönelik devam eden hak ihlalleri olarak gösterildi.
Raporda, kendi ülkelerindeki şiddet ortamından kaçarak Türkiye’ye sığınan bazı etnik ve dini azınlık gruplarının da, Türk yetkililer tarafından sınırdışı edilme endişesi taşıdığına dikkat çekildi.
2023 yılında Türkiye’de antisemitizmin de yükselişe geçtiği belirtilen USCIRF raporunda, AK Partili Süleyman Sezen’in Adolf Hitler’i öven ve “Dünya Yahudiler’den temizlendikten sonra barışa ve huzura kavuşacaktır” şeklindeki ifadeleri hatırlatıldı.
ABD’li yetkililere Türkiye’yle ilgili tavsiyeler
1998 yılında güncellenen Uluslararası Dini Özgürlükler Yasası (IRFA) kapsamında bağımsız ve iki partili bir ABD federal hükümet kurumu statüsüyle oluşturulan ABD Uluslararası Dini Özgürlükler Komisyonu (USCIRF), yurtdışında evrensel din veya inanç özgürlükleri ve bu alanlardaki hak ihlallerini takip ederek her yıl bir rapor yayınlıyor.
USCIRF’in raporunda, ABD Başkanı, Dışişleri Bakanı ve Kongre'ye politika tavsiyelerinde bulunuluyor. Bu tavsiyelerin uygulanıp uygulanmadığının takibi de USCIRF’in misyonları arasında.
Bu yılki raporda Türkiye’nin de aralarında olduğu bazı ülkelerle ilgili tavsiyelere Dışişleri Bakanlığı tarafından uyulmadığının altı çizilerek şu ifadelere yer verildi: “Dışişleri Bakanlığı, USCIRF tavsiyelerine rağmen Mısır, Endonezya, Irak, Kazakistan, Malezya, Sri Lanka, Türkiye ve Özbekistan'ı SWL'ye dahil etmemiştir.”
USCIRF raporunu hazırlayan yetkililer, Türkiye ile ABD’nin askeri ve ekonomik alanlarda ikili ilişkilerinin devam ettiğini ve 2023 yılı boyunca da iki ülke yetkilileri arasında sıkça ikili temaslar olduğuna vurgu yaparak, bu temaslar sırasında dini özgürlüklerle ilgili kaygıların neredeyse hiç gündeme getirilmediğini belirtti.
Diğer taraftan, ABD Kongresi’nin de Türkiye-ABD ikili ilişkilerini yakından takip ettiği ve özgürlüklerin incelenmesi hususunda da çalışmalar yürüttüğü ancak dini özgürlüklerin Kongre gündeminde de yeteri kadar yer almadığı kaydedildi.
Türkiye’nin, ABD Dışişleri Bakanlığı Özel İzlemeListesi’ne alınması tavsiyesinin yanısıra USCIRF raporunda Amerikalı yetkililere öncelikli olarak şu tavsiyeler verildi:
“Türkiye'nin dini azınlıklara muamelesini ve daha geniş insan hakları konularını, önerilen mevzuat bağlamı da dahil, ABD-Türkiye ikili ilişkilerinin devam eden değerlendirmesine dahil edilmesi,
“ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu'nda dini toplulukların ibadethaneleri ve manevi, kültürel veya tarihi öneme sahip diğer dini mekanları açma, yeniden kazanma, yenileme ve koruma çabalarının takip edilip kapsamlı bir şekilde belgelenmesi; bu tür mekanların tahrip edilmesi, zarar görmesi ve yıkılmasıyla ilgili bilgilerin eklenerek, bunların korunmasını sağlamak için Türk hükümetiyle birlikte çalışılması,
“Türk hükümet yetkilileri ve basınla yapılan tüm görüşmelerde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin din veya inanç özgürlüğüne ilişkin kararlarına tam uyum ve Heybeliada Ruhban Okulu'nun yeniden açılması konularının en üst düzeyde gündeme getirilmesi.”
USCIRF’ın listelerinde hangi ülkeler yer alıyor?
USCIRF, 2024 Yıllık Raporu'nda 17 ülkenin, hükümetlerinin din veya inanç özgürlüğü hakkına yönelik özellikle ağır ihlallerde bulunması veya bu ihlallere göz yumması nedeniyle ABD Dışişleri Bakanlığı'na Özel Kaygı Uyandıran Ülkeler (CPC) olarak belirlenmesini tavsiye ediyor.
Bunlar arasında Dışişleri Bakanlığı'nın Aralık 2023'te “Özel Kaygı Uyandıran Ülke” olarak belirlediği 12 ülke de bulunuyor. Listede halihazırda yer alan Burma, Çin, Küba, Eritre, İran, Nikaragua, Kuzey Kore, Pakistan, Rusya, Suudi Arabistan, Tacikistan ve Türkmenistan'ın yanı sıra USCIRF Afganistan, Azerbaycan, Hindistan, Nijerya ve Vietnam’ın da bu listeye eklenmesi gerektiğini kaydetti.
Dışişleri Bakanlığı geçen yıl, USCIRF önerisinde de yer alan Cezayir’i bu listeye ekledi ancak USCIRF Mısır, Endonezya, Irak, Kazakistan, Kırgızistan, Malezya, Sri Lanka, Suriye, Türkiye ve Özbekistan’ın da bu listeye eklenmesi önerisinde bulunuyor.
USCIRF ayrıca Dışişleri Bakanlığı'na, özellikle ağır din özgürlüğü ihlalleri nedeniyle yedi devlet dışı aktörün de Özel Kaygı Uyandıranlar listesine yeniden alınmasını tavsiye ediyor.
Dışişleri Bakanlığı’nın Aralık 2023'te bu listeye eklediği 7 devlet dışı aktör şunlar: El-Şebab, Boko Haram, Hey'et Tahrir el-Şam (HTŞ), Husiler, İslam Devleti Sahel Vilayeti (İD Sahel), IŞİD-Batı Afrika olarak bilinen Batı Afrika Vilayeti İslam Devleti (İDWAP) ve Cemaat Nasr el-İslam vel Müslimin (JNIM).
(Kaynak: VOA)