İzmir'in Konak ilçesinde atıl haldeki sinagog, toprak kayması sonucu bitişikteki 2 katlı evin üzerine yıkıldı. Evde bulunan Suphiye Demir (42) yaralandı.
Sakarya Mahallesi 826 Sokak'ta bulunan atıl haldeki sinagog, yağmur nedeniyle kayganlaşan toprağın kayması sonucu saat 15.00 sıralarında bitişikteki 2 katlı evin üzerine yıkıldı. Maddi hasar meydana gelen evde yalnız olan Suphiye Demir, bacağından yaralandı. İhbar üzerine gelen ambulansla S.B.Ü. İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan Demir, tedavi altına alındı.
Suphiye Demir'in kızı Canan Kurtcebi, evin iki bina arasında bulunan ağaç sayesinde daha büyük hasar almaktan kurtulduğunu belirtip, "İzmir'de geçen 30 Ekim'de meydana gelen depremin ardından evde çatlaklar oluşmuştu. Bu zararı kim karşılayacak? Anneme bir şey olsa bunun hesabını kim verecekti? Annem olay anında evde tek başınaydı. Eve yeni gelmişti. Beni telefonla aradı, koşarak geldim. Geldiğimde dışarı çıkarıyorlardı. Kadın şoka girmiş. 'Ayağım' diye ağlıyordu" dedi.
Mahalleli Mustafa Erin de riskli binalar nedeniyle büyük tehlike altında olduklarını belirterek şöyle konuştu:
"Olay meydana geldiğinde biz dışarıdaydık. Bir gürültü duyduk. Komşumuz yaralandı. Bu civarda tarihi yapı çok fazla. Belediye maalesef ilgilenmiyor. Bir çivi çaktırmıyorlar. Çocuklarımız var. Her gün işe ya da bakkala gidiyoruz bu yollardan. Risk altındaki binalarla ilgili acil önlem alınmasını istiyoruz. Bu civarda riskli çok fazla hane var. Belediyeden hizmet bekliyoruz. Araştırsınlar, ne gerekiyorsa yapsınlar."
İzmir Büyükşehir Belediyesi ile İzmir İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) ekipleri, bölgede güvenlik önlemi alarak, inceleme başlattı.
Kaynak: Hürriyet
ADİP Külltürel Mirasımızı Sırtlayanlar Projesinde İzmir'de bulunan tarihi sinagogları ve Yahudi kültürel mirasını Nesim Bencoya ile konuşmuştuk. İşte ADİP'in sayfasında yayınlanan o bölüm:
“Kültürel Mirasımızı Sırtlayanlar” sohbetlerimizin bu bölümünde İzmir’deyiz. Konuğumuz İzmir Yahudi Kültür Mirası emekçilerinden Nesim Bencoya çok renkli bir kişiliğe ve geçmişe sahip. Bencoya küçüklüğünde babasının götürdüğü, İzmir Kemeraltı’nda Eski Yahudi Mahallesi denilen bölgede yer alan sinagogları on yıl önce yeniden geziyor ve etkileniyor. Kültürel miras çalışmaları ve restorasyon projeleri de bu noktada başlıyor.
Cumhuriyet dönemi öncesi İzmir’de nüfusun yüzde onu Yahudi, bu nedenle şehrin bir bölümünde sürekli sinagoglar kuruluyor. Bu yapılar yalnızca dini amaçlı değil, aynı zamanda kültürel ve sosyalleşme amaçlı buluşma yerleri olarak da kullanılıyor. Küçük bir alanda 10 sinagog kurulmuş o tarihlerde. Bencoya’nın detaylarını aktardığı restorasyon projesine Agora’nın bir köşesinde duran Sabetay Sevi evi de dahil ediliyor. Sinagoglar aynı parselde sırt sırta inşa edilmişler. Bir dönem İzmir’de Yahudi nüfusunun 40 binlere dayandığı ve 1950’lere kadar oldukça aktif oldukları düşünülürse, bu sinagog sayısı çok sayılmaz. Aslında 34 sinagog olduğu biliniyor, ancak 10 kadarı günümüze ulaşmış. Bencoya’nın fikri ile İzmir Musevi Cemaati Vakfı birlikte bir vizyon geliştirip, Yahudi Kültür Mirası Ziyaret Noktası oluşturma kararı alıyorlar. Yakın geçmişe kadar çeşitli sebeplerle içine dönüp sessiz kalmayı tercih eden bu toplum, bugün kendini tanıtmak, kültürel mirasını gözler önüne sermek istiyor.
Sonuçta uzunca bir zaman önce Araştırma Merkezi, Kültür Mirası Merkezi ve bir Diyalog Merkezi kurmak fikriyle yola çıkılıyor. Zaman içinde buraya yapılan geziler, düzenlenen Sefarad Kültür Festivali, Yahudi Kültürü’ne dikkat çekti ve önemini ortaya koydu.
Türkiye ve dünyadan çeşitli fonlarla yıllardır süren çalışmalarla kaybolmak üzere olan bir kültür mirasının kurtarılıp yeniden hayata döndürülüşünün ve yepyeni bir kimlik kazanışının hikayesini izleyeceksiniz bu bölümde. İzmir’in çok kültürlülüğüne müthiş bir vurgu yapan bu çalışma sayesinde İzmir ve dolayısı ile Türkiye için çok önemli bir kazanıma imza atıldı.
Bencoya projenin henüz tamamlanmadığını, daha gideceği uzun bir yolu olduğunu da aktarıyor: Geniş çaplı proje kapsamında restorasyonlar yapılacak, kitaplar yazılacak, müzikler yapılacak. Amaç bu kültür mirasını korumaya devam etmek, İzmir ve Türkiye’nin ondan yararlanmasını sağlamak.
Bir de aynı projenin içinde somut olmayan kültür mirası kısmı var. İzmir Sefarad Kültürü Mirası Derneği’nin tekstil koleksiyonunu (parohet) onarması üzerine geliştirilen projesi de meyvelerini veriyor. Pandemi nedeniyle ara verilen İzmir Sefarad Kültür Festivali de yeniden düzenleneceği günü iple çekiyor.
Bu çalışmaları projenin koordinatörü Nesim Bencoya’dan dinliyoruz.