23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında, Oxford Üniversitesi Nuffield College tarafından “Hibrit Etkileşimli Eğitim: Gizli, Marjinal ve Dışlanmış Topluluklarla Uygulamalı Araştırma Yöntemleri” eğitimi düzenlendi. Eğitim, UNICEF’te sosyal politika danışmanı ve ekonomik analist olarak görev alan Andrea Rossi tarafından 5 gün boyunca günde 8 saat çevrimiçi olarak verildi. Etkiniz AB’nin finansal desteğiyle, ADİP olarak bu eğitimde yer aldık.
Ulaşılması veya tespit edilmesi zor, kendini açık etmekten çekinen, yasal, sosyal veya politik sebeplerle araştırmaya dahil olmaktan uzak duran topluluklara nasıl ulaşılabileceği, bu topluluklar üzerine nasıl araştırma yürütülebileceği, hangi metotların kullanılabileceği ve hangi etik kriterlere dikkat edilmesi gerektiği eğitimin temelinde olan konulardandı. Eğitimin etkileşimli ve uygulamalı olması, verilen eğitimin sadece teorik bilgi aktarımından öteye geçmesini sağladı. Örneğin ilk gün kendileri hakkında gizli bir bilgi paylaşması beklenen katılımcılar, bu sayede normal şartlarda paylaşmak istemeyeceğimiz, bundan kaçınacağımız konularda soru sorulmasının nasıl hissettirdiğini anlayabilme fırsatını edindi.
Ele alınan başka bir konu ise, yapılan araştırmaların nasıl somut bir etkide bulunabileceği üzerineydi. Bu kısımda devlet politikalarının araştırmalar sonucunda elde edilen kanıtlar üzerine kurulması gerektiğinin altı çizildi ve tam tersinin, yani politikaları haklılaştırmak için kanıt üretmenin olası zararları anlatıldı. Eğitmen Andrea Rossi’nin yıllardır dünyanın birçok yerinde araştırma yürütmüş ve birçok farklı ülkenin yetkilileriyle birebir iletişimde bulunmuş olması, eğitimi teorik bir çerçeve çizmenin ötesinde karşılaşılabilecek pratik sorunların neler olabileceği ve bunlarla nasıl baş edileceği konusunda önemli bilgiler edinmemizi sağladı.
Eğitim süresince katılımcılar öğrendiklerini kendi kendilerine, evde bulabilecekleri gündelik objelerle veya katılımcılar arasında oluşturulan grup çalışmalarıyla perçinledi. İstatistiksel örneklem metotlarından mülakatlarda kullanılan çizim veya post-it yöntemlerine kadar çeşitli yöntemi katılımcılar hem bir araştırmacının hem de araştırmaya katılan insanların gözünden deneyimleme fırsatı buldu. Son olarak, Değişim Teorisi (Theory of Change) üzerine yapılan tartışmalarla, yürütülen araştırmaların veya uygulanan politikaların kısa, orta ve uzun vadedeki sonuçların takip edilmesi, kültürel farklılıkların veya yapısal özelliklerin bu süreçteki etkileri konuşuldu. Her ne kadar iyi niyetli olsa da politika uygulamalarında her zaman gerçek sonucun planlanan sonuçla aynı olmadığı, bu durumlarda hangi faktörlere bakılması gerektiği anlatıldı.
Eğitim, araştırma etiği üzerine bir dersle sonlandı. Hangi durumlarda hangi soruların sorulabileceği birçok farklı ulaşılması zor grupla iletişime geçerken, araştırmaya katılanların güvenliğinin ve kendilerini güvende hissetmelerinin önemi vurgulandı, bunun nasıl sağlanabileceği gösterildi. Bir haftalık bu yoğun eğitim, ulaşılması zor grupların araştırılmasının temel noktalarını, bulunacak çözümlerin olası sonuçlarının ve bunların nasıl takip edileceğinin temel noktalarını uygulamalı olarak katılımcılara gösterdi.