Kalanların Müziği ve Hasan Saltık'ın Ardından

Lâl oldum da "Hasan Saltık" da göçmüş diyemedim!.. Kalemimin mürekkebi kurudu da, yüreğimde
alevlenen yangını bildiremedim! NE KADAR DA ERKEN BİR VEDA OLDU BU SEVGİLİ HASAN
KARDEŞİM...

Çok üzgünüm!

Hakkında bugüne kadar yazılanlardan ve söylenenlerden kim bilir kaç kitap olur. Ama, esas senin
dilinden; daha yaşarken ülkemiz ve dünya müzik tarihinin sayfalarına yazdırdığın ciltler dolusu
anılarını okumak isterdim.

Kimlerin kimlerin hayatına dokunduğunu ve acı-tatlı neler yaşadığını şimdi kim dillendirecek, senden
gayri?

Ruhun şâd olsun! Rahat uyu aziz kardeşim. Elbet bir gün buluşacağız.
 ***

HASAN SALTIK ve "KALAN MÜZİK" HAKKINDA...

Tunceli/Hozatlılı "Saltık" ailesinin beş çocuğundan biri olarak, 1964 yılında Tunceli/Merkez'de doğdu.
Ağıtlarla, deyişlerle büyüdüğü Tunceli'de, İlkokulun ardından Ortaokul eğitimine başladıysa da, devlet
memuru olan babasının İstanbul’a tayini nedeniyle, Ortaokulu İstanbul'da tamamladı.

Sanatkâr ruhlu ailesinin ondaki müzik yeteneğini keşfetmesi ve desteği ile girdiği eski adı İstanbul
Devlet Konservatuarı olan bugünkü Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı
sınavlarında başarılı olarak "obua" eğitimi almaya hak kazandıysa da; enstrümanını tanımaya çalıştığı
ilk senenin sonunda, ailesinin ekonomik zorlukları nedeniyle Konservatuvar eğitimini yarım bırakarak
Suadiye Lisesi'ne devam etti.

Daha Lise öğrencisi iken, bir yandan da reklam ajanslarında iş tecrübesi kazanmaya başlayan Hasan
Saltık; o yıllarda, okulunu tamamladığında, miçoluk yaparak bir gemide Amerika Birleşik Devletleri'ne
gitmeyi hayâl ediyordu. 18 yaşında miçoluk belgesi alıp, bir yük gemisi ile denizlere açıldıysa da; 3 yıl
boyunca Venedik, Girit, Cezayir, Nice, Cenova ve Fas'a demir atan geminin dümenini okyanusa
kırmaması nedeniyle Fas’tan Türkiye'ye dönüş yapıp askerlik hizmetini tamamlamaya karar verdi.
Askerlik dönüşünde de, bu kez amcasının oğlu müzisyen Rahmi Saltuk’un plâk şirketinde çalışmaya
başladı.

Rahmi Saltuk sayesinde, dönemin müzik piyasasının kalbi sayılan Unkapanı’ndaki Manifaturacılar
Çarşısı'na adımını atan Hasan Saltık; 1991 yılında, bu kez Tunceli’nin eski isminden yola çıkarak
kurduğu "Kalan Müzik" şirketi ile ticaret hayatına atıldı.

"Grup Yorum" ile başlayıp, pek çok müzisyeni ve müzik grubunu "Kalan Müzik" etiketi ile
müzikseverlerle buluşturdu. Bilhassa da keşfettiği amatör gençlere imkanlar sağladı.
Popüler sanatçıların yanı sıra; 78 devirli plâklara olan ilgisi nedeniyle, "Arşiv Serisi" adı altında eski
plâk kayıtlarını yayınlamaya başladı.

Neyzen Niyazi Sayın'ın, 1950'li yılların başında bir radyo programında yaptığı benzetmenin ardından
halk arasında "taş plâk" olarak anılmaya başlanan 78 devirli plâklar; 1990'lı yıllarda, yayın şirketleri
tarafından ticarî bulunmadığından yayınlanmaz; ancak nostaljik anılar söz konusu olduğunda eskimiş
teknoloji ürünü "hışırtılı plâklar" olarak hatırlanırdı..

Oysa dünyanın her köşesinde 1920'li yıllardan 1960'lı yıllara kadar yayınlanmış yüz binlerce plâk;
geniş kitlelerin belleğinde kalıcı izler bırakmış ve kuşakları büyük ölçüde etkilemiş bir yayıncılık
fenomeni ve kaynağı idi. Dahası bu plaklar; toplumların yakın müzik tarihlerinin en önemli ses kaynağı
belgesi ve hafızası idi. 

İşte bu bilinçle Kalan Müzik; 78 devirli plâklardan, daha temiz ses elde etme yöntemi kullanarak,
yeniden basılabilir hale getiren Türkiye'nin ilk müzik şirketi oldu. Ve bu maksatla; Osmanlı
dönemlerinden kalan müzik örnekleri yanında Cumhuriyet'in erken dönemlerinde bilinen; ancak,
zamanla unutulan sanatçıların seslendirdiği eserleri bir dizi projelerle ardı ardına dinleyicilere
sunmaya başladı.

Tango kayıtlarının günümüz müzikseverlerine sunulduğu "Seyyan Hanım’ın Tangoları", 78 devirli arşiv
serinin ilk albümü oldu. Seyyan Hanım'ı, "Tanburi Cemil Bey", "Şükrü Tunar", "Udi Hrant", "Yorgo
Bacanos", "Gazeller", "Gazelhanlar", "Hafızlar", "İstanbul’un Hanımları", "İstanbul 1925", "Yurttan
Sesler" vb. gibi Klasik Türk Müziği’nin ve Türk Müzik tarihi kronolojisinin diğer hazineleri takip etti.
Hasan Saltık, "Kalan Müzik" etiketi altında, bir süre sonra yeni bir yaklaşımla ve "Kalan" ismindeki
anlam bütünlüğünden yola çıkarak bu kez etnomüzikolojik çalışmalar için de önem arz eden,
unutulmaya yüz tutmuş arşivlik kayıtlarını elinde bulunduran koleksiyonerlerden ve eski müzisyen
ailelerinden derlediği eserleri yayınlamaya başladı.

Arşiv serisinin bu yeni yaklaşımının bir sonucu olarak; Pomak göçmenlerinden Tahtacı Türkmenlerine,
Sadettin Kaynak’tan, Münir Nurettin Selçuk’a, Hacı Taşan’dan, Hisarlı Ahmet'te, Hafız Yaşar'dan
Muharrem Ertaş'a; Neşet Ertaş'tan Neyzen Tevfik'e, Malatyalı Fahri'den Âşık Veysel'e uzanan geniş bir
arşiv malzemesini müzik severlerin beğenisine sundu.

Ulusal ve uluslararası arşivlerde; bilhassa da şahısların ellerinde saklanmış ya da unutulmuş; yörelerin
Pomak, Zaza, Süryani, Yezidi, Yahudi, Rum, Ermeni, Pontus ve Çingenelerin kendi dillerinde Kürtçe,
Süryanice, Lazca, Pomakça, Pontusça, Rumca, Ermenice, İbranice müzik örneklerini içeren albümler
yayınladı. Bizzat yörelerde yaşayan halk sanatçıların kendi arkaik dil ve lehçelerde okuduğu müzik
eserlerinin derlenmesi için araştırmacılara destek verdi, yapılmalarına ön-ayak oldu;
Bunların yanında onlarca arşivin tozlu raflarında kaybolmuş sayısız Osmanlı Marşı, Barok Müzik
eserleri; Eski aşıklar/Ozanlar ve Enstrümantal müzikler; ayrıca Gazeller, Kantolar, Tangolar, Uzun
Havalar, Türküler, Âşık tarzı deyişler, Tekke tarzı ilâhiler, Semahlar, Duvaz deh imamlar ve Mersiyeler
gün ışığına çıktı.

"Kalan Classics" serisi ile, yayın portföyünde Klasik Batı Müziği alanına da yönelen Hasan Saltık;
keman virtüözü Cihat Aşkın ve Hakan Şensoy, Arpçı Şirin Pancaroğlu, piyanist Hande Dalkılıç, bas
Mustafa İktu’nun yorumlarını ve Yalçın Tura’nın bestelerini de ardı ardına yayınladı. Avrupa Müziği
içinde yer alan Osmanlı Müziği etkisindeki eserlerle Osmanlı Sarayındaki Avrupa Müziğini temsil eden
eserleri yayınlarıyla ortaya çıkarttı.

Hasan Saltık'ın; çeyrek yüzyılda başardığı: Anadolu müziğini eksende tutan büyük kültür
coğrafyasının, kadim çağlardan bu yana var ettiği tarihi müzik kültürü mirasını, büyük bir "kayıt ve
yayın havuzunda" toplamaya dönük arşiv ideali de böylece büyük ölçüde gerçekleşmiş oldu.
Diğer taraftan Kalan Müzik, profesyonel ve akademik kadroları ve danışmanları ile büyük bir proje
kuruluşu haline geldi. Kurduğu stüdyolarla deneysel müzikler yapmaya başladı ve sanatçılara bu
alanda imkanlar sağladı.

Diğer taraftan müzik yayıncılığının müzik anlayışını değiştirdi; bu alanda sektöre foto-biyografik
belgeler de kazandırarak akademik kültür hizmetine yöneldi. Bu çerçevede de zengin
prodüksiyonlarını kitaplı, belgeli, akademik sunumlu eklerle müzik kültürü hizmetine çevirdi.
Hasan Saltık'ın, bir müzik arkeoloğu gibi çalışarak ülkemizin zengin kültür potansiyelini ortaya
çıkarmaya dönük hayata geçirdiği 900'ü aşkın proje; ulusal Türk kültür mirasının, uluslararası
festivaller yoluyla dünyaya açılmasına, dünyanın en prestijli arşiv ve kütüphanelerinde dinleyicilerle
ve akademisyenlerle buluşmasına imkan sağladı. Yayınları; "Anadolu müziğinin dünyaya açılan yüzü"
oldu.

"Kalan Müzik" markası altında yayınladığı albümler; dünyanın her köşesindeki müzik marketlerin
vitrinlerinde CD, DVD, Belgesel Film, Sinema Film Müzikleri ve TV Dizileri olarak yer aldı ve insanlığın
ruh dünyasında kalıcı izler bırakmaya başladı. Dahası reklam kullanılmadan yapılan bu çalışmalar;
sadece Anadolu ve Osmanlı coğrafyasının değil, aynı zamanda dünya müziğinin de zenginliği
olduğunu ispat etti.

"Kalan Müzik" markası ile Hasan Saltık'ın; başta, Anadolu eksenli müzik kültürü varlığı olmak üzere,
kıtalararası geniş kültür varlığına yaptığı katkılar ve kültürlerarası birleştirici çalışmaları; dünyanın
prestijli kurum ve kuruluşlarının da ilgisini çekti. karşılık gördü ve pek çok kez de ödüllendirildi.
Bu bağlamda, 2003 yılında Hollanda Kraliyet Ailesi Prince Claus Nişanı'na layık görüldü. Ertesi yıl Time
dergisi tarafından ‘Türkiye’nin müzik antropoloğu" olarak tanımlanarak, “Avrupa Kahramanları”ndan
biri olarak seçildi.

Bunların yanısıra "Bild", "Der Spiegel", "Die Zeit", "Frankfurter Allgemeine", "Guardian", "Le Monde",
"Liberation", "New York Times", "Stern", "Süddeutsche Zeitung", "Time" gibi dünyanın önde gelen
gazete ve dergilerinde Hasan Saltık ile yapılan söyleşiler ve tanıtım yazıları; radyo ve televizyonlarda
röportajları yayınlandı. Bu röportaj ve yazılarda, "Hasan Saltık" ve "Kalan Müzik" için:

• "Türkiye müziğinin zenginliğini ondan öğrendik (BBC)”;
• "Türkiye’den yeni bir Ahmet Ertegün doğuyor (Time)";
• "Doğu’nun kültür ışığı (Le Monde)";
• "Hasan Saltık olmasaydı Anadolu sessiz kalırdı (Liberation)";
• "Saltık, Anadolu’da fısıltıya dönüşmüş sesleri toplayıp bunlardan armonik gök gürültüleri çıkardı
(New York Times)"
gibi manşetler ve tanımlamalar kullanıldı.
Ülkemizdeki onlarca gazete ve dergide yayınlanan ve sayıları yüzleri bulan röportaj, tanıtım yazıları ve
radyo- televizyon programlarında ise:
• "Aktvist",
• "Anadolu Müziklerinin Efendisi",
• "Anadolu Ses Misyoneri",
• "Anadolu'nun Ses ve Müzik Misyoneri";
• "Anadolu'nun Unutulmaya Yüz Tutan Müziklerinin Sonsuz Koruyucusu",
• "Antropolog",
• "Avrupa'nın Kahramanı",
• "Fenomen",
• "Munzurlu Ses Avcısı: Hasan Saltık",
• "Müzik Kaşifi",
• "Müzikte de, Dizi Müziğinde de, Etnik Müzikte de, Arşiv Konusunda da Türkiye’de Bir Numara",
• "Popüler Kültüre Bulaşmadan Popülerleşen Kalan Müzik",
• "Türk Müziği'nin Misyoneri",
• "Türkiye'nin Müzik Zenginliğini Tanıtan İnsan"
gibi sıfat, slogan ve manşetler kullanıldı.

"Kalan Müzik", eski kültür değerlerinin yanı sıra Ahmet Aslan, Barbaros Erköse, Birol Topaloğlu, Cafe
Aman İstanbul, Cengiz Özkan, Deli Selim, Erkan Oğur, Fuat Saka, Grup Yorum, İsmail Altunsaray,
İsmail Hakkı Demircioğlu, Kardeş Türküler, Leman Sam, Mikail Aslan, Niyazi Koyuncu, Selçuk Balcı,
Suren Asaduryan, Şevval Sam, Şexo, Volkan Arslan vb. gibi sanatçılarla ve pop, rock, jazz müzik
grupları ile devam eden ticaret hayatında onlarca sanatçı ve grubun eserlerini müzikseverlerle
buluşturmaya ve hemen her yöreden ve coğrafyadan yeni sanatçıları keşfetmeye; yeni ve prestijli
projeler üretmeye devam ediyor.

İTÜ Senatosu Fahri Doktora onur sahibi [2016], MÜYAP Yönetim Kurulu üyesi olan Hasan Saltık, son
dönemde televizyon kanallarında en çok izlenen pek çok dizinin müzik danışmanlığını yürütmekte ve
KALAN markasının 30. kuruluş yıldönümü projelerini ardı ardına yayına hazırlamakta idi. Hasan Saltık
2 Haziran 2021 Salı günü akşamı geçirdiği kalp krizi sonrası hayatını kaybetti.

[5 Aralık 2016/Son düzenleme: 2 Haziran 2021 Salı/Saat:23.59)/SÜLEYMAN ŞENEL].@kalanmuzikk #hasansaltık