Türkiye’nin Protestan Toplumunu Tanıyalım

Türkiye Protestan Kiliseler Derneği 2021 yılı hak ihlalleri raporunu yayınlandı. Zirve Yayınları katliamı ve Trabzon’da Rahip Santoro cinayeti ile ülke gündemine taşınan protestanlara yönelik şiddet, ayrımcılık, hak ihlalleri her yıl kayıt altına alınarak kamuoyu bilgisine sunuluyor. Raporda yer alan bazı başlıkları ve Protestan Kiliseleri Derneği internet sitesindeki bazı verileri Türkiye’de protestan inançlılar hakkında bilgi sahibi olmak amacıyla alıntılıyoruz:

Protestan Kiliseler Derneği, Türkiye’deki yerel Protestan Kiliseler arasındaki işbirliğini 1980’lerin sonlarında dönemin kilise önderlerinin bir araya gelmesi ile başlattı. Bir ‘Temsilciler Kurulu’ (TeK) olarak başlayan bu birlik 1990’lı yılların sonunda cemaatin büyümesi ve artan Hristiyanlık karşıtı yayın ve propagandalara karşı yapısal ivme kazandı. Zaman içinde Türkiye’de bulunan yerel Protestan Kiliselerin büyük kısmı bu birlik içinde yer aldı.

Eski dernek yasalarındaki sınırlamalar nedeniyle uzun yıllar TeK’in resmi makamlar önünde temsil sorunu olmuştur. Son yıllarda Dernekler Kanunu’nun değişmesi ile dernek kurulmasına karar verilmiştir. Protestan Kiliseler Derneği, İzmir merkezli olarak 23.01.2009 tarihinde 35-049-108 kütük numarası ile kurulmuştur.

Tüzel kişilik sorunu Türkiye’deki özellikle azınlık grupların olmakla birlikte tüm dini grupların sorunudur. Protestan toplumu ağırlıklı olarak bu sorunu dernekler ve vakıflar kurarak veya kurulu olan bir derneğin/vakfın temsilciliğini alarak çözmeye çalışmaya devam etmektedir. Türkiye Protestan toplumu, büyük çoğun­luğu İstanbul, Ankara ve İzmir’de olmak üze­re, irili ufaklı yaklaşık 186 kilise/topluluktan oluş­maktadır. Protestan toplulukların kurduğu 13 vakıf, 20 vakıf temsilciliği, 33 kilise derneği ve bu derneklere bağlı 53 temsil­cilik olmak üzere 119 topluluğun bir tüzel kişiliği bulunmaktadır.

Geri kalan toplulukların herhangi bir tüzel kişiliği bulunmamaktadır. Bunların yaklaşık 15 tanesi ev topluluğudur. 6 topluluk ofislerde toplanmaktadır. Yaklaşık 13 Protestan kilisesi, tarihi kilise binalarında toplanmaktadır. Diğer topluluklar ise kendilerine ait veya kiraladıkları kamuya açık bir mekânı tüzel kişiliğe sahip olmadan kullanan topluluklardır.

Protestan Hristiyanlara yönelik kişi veya kurumlara sadece inançlarından ötürü nefret duyarak fiziksel saldırıyı içeren nefret suçu 2021’de tarafımıza bildirilmemiştir. Protestan Hristiyanlara yönelik, kişi veya kurumlara sadece inançlarından ötürü nefret duyarak bu nefretini sözlü veya yazılı olarak belirten, kamuoyunda nefretin oluşması için kışkırtan nefret söylemlerinde 2021 yılında önceki yıla göre artış olmuştur. Azalmakla birlikte 2021 yılında da yabancı uyruklu din görevlilerine ve topluluk üyelerine yönelik sınır dışı etme, Türkiye’ye girişe izin verilmeme ve oturum izni veya vize vermeme vakaları yaşanmaya devam etmiştir. Birçok topluluk çok zor durumda kalmıştır, din görevlisi ihtiyacı ciddi oranda devam etmektedir.

Protestan toplumu için önemli sorunlardan biri de toplumda sosyal medya kullanımının yaygınlaşmasıyla oluşan nefret söylemlerindeki artıştır. Sosyal medyada faaliyet gösteren Hristiyan nefretinden beslenen, Hristiyanları ve onların internet siteleri ve sosyal medya hesaplarını kendilerine hedef seçen sosyal medya gruplarının faaliyetleri, pandeminin de etkisiyle internette ve sosyal medyada daha çok zaman geçirilmesinden kaynaklı olarak gerek kiliselerin resmi hesaplarına, gerek kilise önder ve üyelerine gerekse de genel olarak Hristiyanlık, Hristiyan değerleri ve Hristiyanların kutsallarına yönelik nefret söylemi, hakaret ve küfre varan söylemlerde artış dikkat çekici boyuta gelmiştir.

Hristiyanlara karşı nefret söylemleri, 2021 yılında, önceki yıla göre artmaya başlamıştır. Şikâyet edilmesine rağmen zanlıların serbest bırakılması ve cezasızlık hali, ciddi bir endişe ve güvensizlik kaynağıdır. Var olan yasaların yoruma açık olmayacak şekilde güncellenmesi ve nefret söylemi ve nefret suçları ile ilgili yine yoruma açık olmayacak şekilde net ifadeler içeren yasal düzenleme yapılması sorunun çözümü için önemli bir adım olacaktır. Nefret söylemi ve nefret suçu ile ilgili olarak kamuoyunu bilgilendirici, farkındalığı artırıcı KAMU SPOTLARI hazırlanarak yayınlamak ise halkın eğitiminde ve kültür düzeyinde paradigma değişikliğinin önünü açacaktır.


Kaynak: Türkiye Protestan Kiliseler Derneği